Sayfalar

PUSULA-2023

21 Aralık 2010 Salı

ABD NİN YENİ KUKLASI, PKK'NIN YENİ PATRONU, DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİNİN MUCİDİ, BDP NİN TASMASINI ELİNDE TUTAN DERİN ÖRGÜT- GÖLGE DEVLET-KCK GERÇEĞİ


Terör örgütü KCK'nın Türkiye Cumhuriyeti'ni kopya ettiği ortaya çıktı. Oluşturulan "Yasama, yürütme, yargı" gibi erkler her şeyin üstünde tutuluyor.


Terör örgütü KCK'nın bir devlet modeli geliştirdiği belirlendi. Kendince hiyerarşik bir sistem geliştiren terör örgütünün model olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni kopya ettiği ortaya çıktı. Emniyet birimleri tarafından deşifre edilen bu sisteme göre, örgütün planladığı yapılanmanın başına koyduğu erkler neredeyse Türkiye'deki ile tıpatıp aynı. Mayıs 2007'de kurulan Kürdistan Topluluklar Birliği (Koma Civaken Kürdistan -KCK) çatısı altında yeniden şekillenen terör örgütünün, "yasama, yürütme, yargı" gibi erkleri kurduğu ortaya çıkan yapılanmadan anlaşılıyor. Söz konusu yeni yapılanmada KCK, en tepede yer alıyor. Ancak her zaman etkili olan üçlü güç ise onun altında; çünkü yürütme erki ile önderlik komitesi eşit düzeyde kabul ediliyor. Bu şemaya göre İmralı'da hakkında verilen hapis cezasını çekmekte olan örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'ın, yürütmede tek isim olduğu görülüyor.KCKBaşkanı olarak zikredilen terörist Murat Karayılan'ın yasama, yürütme ve yargının altında kendi başına karar alamayan ve harekete geçemeyen biri olduğu anlaşılıyor.

Bahsi geçen şemada yürütmenin içinde sözde yürütme konsey başkanı ile dört kişiden oluşan başkan yardımcıları (sol Alevi kadro) bulunuyor. Bu yapının emrinde ise 30 kişilik yürütme konseyi ile bunlara bağlı başka alanlar var. Söz konusu alanlar terör örgütünün A'dan Z'ye bütün birimlerini içine alıyor. Şemada yargı tek başına ele alınıyor. Bu daha çok yargılama işine bakıyor ve cezaları veren kurum olarak değerlendiriliyor. Yargının altında herhangi bir yapı bulunmuyor.


Yasama ise Kürdistan Halk Kongresi (KONGRA-GEL) ile eşit tutuluyor. Bu yapının başkanlığını yurtdışında yaşayan Zübeyir Aydar yapıyor. Yasamanın altında başkan, dört başkan yardımcısı ile başkanlık divan üyeleri ve genel kurul kademeleri yer alıyor.

YÜRÜTME HER ŞEYİN ÜSTÜNDE

KCK yapılanmasında yürütme her şey anlamına geliyor. Alanlar olarak belirlenen bölüm ise beşe ayrılmış: İdeolojik alan, halk savunma alanı, kadın alanı, sosyal ve siyasal alan. İdeolojik alan propaganda yapmaktan sorumlu bir birim. Bilim aydınlanma komitesi, kültür komitesi, basın yayın, PKK inşa komitesi ve PAJK (Kürdistan Özgür Kadınlar Partisi) bu birime bağlı olarak çalışıyor. PKK burada, silahlı bir güç olarak görülmekten çok eğitim ve propaganda birimi olarak değerlendiriliyor. Ayrıca PKK bilinenin aksine terör örgüt şeması içinde 15'inci sırada yer alan bir birim hüviyetinde nitelendiriliyor.

Örgütün silahlı olan kesimi, halk savunma alanı içinde zikrediliyor. Bu alanın başında Halk Savunma Güçleri (HPG) sözde komutanlığı bulunuyor. Hiyerarşik yapı sırasıyla 41 kişiden oluşan HPG Meclisi, 5 kişilik ana karargâh komutanlığı, 11 kişiden oluşan HPG Komuta Konseyi ve kol komutanlıkları şeklinde yer alıyor. Komutanlıklara bağlı birimler ise akademiler komutanlığı, öz savunma güçleri, özel kuvvetler ve YJA-STAR (Özgür Kadın Birlikleri) adlarıyla tanımlanıyor. Bütün bu birimlerin başındaki isim Suriyeli Dr. Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin. HPG'ye bağlı savunma alanları ise kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrılmış durumda. Bu iki birim de kendi içinde 3 saha ve 19 alana bölüştürülmüş bulunuyor.


Kadın alan merkezi tamamen kadınlardan oluşan birimleri kapsıyor. Canlı bombaların hazırlanmasında ve örgüt propagandasında bu alan en aktif şekilde kullanılıyor. KJB (Koma Jina Bilind - Yüksek Kadınlar Topluluğu), PAJK (Kürdistan Özgür Kadınlar Partisi), YJA (Özgür Kadın Birliği) Jina Civan (Genç Kadınlar Örgütlenmesi) ve YJA-STAR bu alana bağlı çalışıyor. Terör örgütünün devlet şemasında sosyal alan merkezi ise sosyal komite, halk sağlığı komitesi, dil ve eğitim komitesi, özgür yurttaşlık koordinasyonu,ekonomive maliye komitesi şeklinde sıralanıyor.


Gençlik örgütlenmesine bakan bu birim Türkiye, Suriye, Irak,İranve Avrupa'daki gençleri örgüte kazandırmayı hedefliyor. Daha çok üniversite öğrencilerinden oluşan bu yapı, aynı zamanda öğrencileri kitlesel eylemlerde de kullanıyor. Militan eğitimi ise dağlarda değil şehirlerde veriliyor. Bu yapıyı Türkiye'de YDGH (Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi), İran'da TCD, Irak'ta TCM, Suriye'de TCA gibi isimlerle anılan talebe cemiyetleri temsil ediyor. Avrupa'daki gençlik yapılanmasının adının Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) olduğu belirtiliyor.

PKK'NIN ALEVİ VE YEZİDİ YAPILANMASI DA VAR

Terör örgütünün şemasında en dikkat çeken kısım ise siyasal alan merkezi. Bu birimde yer alan yapılanmalar oldukça ilginç. Azınlık ve inanç grupları komitesi, hukuk komitesi, dış ilişkiler komitesi, ekoloji ve yerel yönetimler komitesi bunlardan sadece birkaçı. Dış ilişkiler komitesi bünyesinde Avrupa Demokratik Toplum Koordinasyonu (CDK), Kürt Yezidiler Birliği, Kürt Aleviler Birliği, Kürdistan Hukukçular Birliği, Kürt Sanatçılar Birliği, Kürdistan İmamlar Birliği, Kürdistan İşçiler Birliği, Kürdistan Yazarlar Birliği, Kürdistan Kadınlar Birliği ile Avrupa Kürt Dernekleri Federasyonu (KON-KURD) gibi birimler yer alıyor. Bütün bunlar Avrupa'da yasal olarak faaliyet yürüten yapılanmalar şeklinde zikrediliyor. Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komitesi bünyesinde Türkiye'de faaliyet yürüten Demokratik Kuruluş Birliği (DKB), İran'da bulunan Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), Suriye'deki Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Irak'ta seçime dahi giren Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) gibi oluşumlar yer alıyor.

Örgüt şemasında Avrupa'da faaliyet yürüten bütün federasyonlar KON-KURD'e bağlı olarak anılıyor. Avusturya Kürt Dernekleri Federasyonu (FEY-KOM), Danimarka Kürt Dernekleri Federasyonu (FEY-KURD), Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-KOM), İsveç Kürt Dernekleri Federasyonu (FKKS),AlmanyaKürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM), Belçika Kürt Dernekleri Federasyonu (FEK-BEL),FransaKürt Dernekleri Federasyonu (FEYKA), Britanya (İngiltere) Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-BİR), İsviçre Kürt Dernekleri Çatı Örgütü (FEKAR) söz konusu yapılanmada görülüyor.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen, terör örgütünün şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği'ne (KCK) yönelik soruşturmanın ilk iddianamesi tamamlandı. 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 148 sayfalık iddianamede, PKK'nın oluşturduğu gölge devlet bütün ayrıntılarıyla ortaya konuluyor.


Eyalet sistemini benimseyen örgüt, anayasa hazırlayıp, yasama, yürütme ve yargı organları oluşturmuş. Yapılanmanın başında 'Türkiye Meclisi' adına faaliyet yürüten 8 kişilik 'Yerel Yönetimler Komisyonu bulunuyor. Bütün çalışmalar sözde 'KCK Anayasası' çerçevesinde yürütülüyor.

İddianamede anayasa ile ilgili şu cümleler dikkat çekiyor: "Örgüt bir devlet sistemi gibi yapılanma amacı taşımaktadır. Sadece Kürt kökenlileri değil 'diğer azınlıkları' da hedefliyor. Üye kabul eden, yargılayan, silahlı mücadele yapan, mahallî ve merkezî teşkilatları olan ve her şekilde Abdullah Öcalan'ın önderliğini dikte eden bir yapı." İddianameye göre şüpheliler, Kandil'le doğrudan irtibatlı. Murat Karayılan'ın emirleri uygulanıyor ve eylemlerin ardından rapor sunuluyor. Yapılanmanın çerçevesi 2006'da PKK kamplarında çizilmiş.

SÖZDE ÖRGÜTÜN ANAYASASI

KCK sözleşmesinin sözde terör örgütünün anayasası gibi değerlendirildiği kaydedilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

“KCK sözleşmesi, örgütü bir devlet sistemi gibi yapılandırma amacı taşıyıp terör örgütünün birimleri ve örgüt üyelerini sistematik bir yapıya oluşturmayı amaç edinmektedir. Bu yapı, önceki yapıdan farklı olarak sadece Kürt kökenlileri değil bu bölgede yaşayan 'diğer azınlıkları' da hedeflemektedir. Kendi ifadelerine göre; KCK, 'demokratik toplumcu-konfederal bir sistem olduğu' üye kabul eden, yargılayan, silahlı mücadele yapan, mahalli ve merkezi teşkilatları olan, özellikle yerel yönetimler üzerinde söz sahibi olmaya çalışan fakat her şekilde Abdullah Öcalan'ın önderliğini dikte eden bir yapıya sahip. KCK sözleşmesinin 36. maddesinde 'PKK'nın KCK sisteminin ideolojik gücü olduğunu, önderlik felsefe ve ideolojisinin hayata geçirilmesinden sorumlu olduğu, KCK sistemi içerisinde her çalışanın terör örgütü PKK'nın ideolojik ve ahlaki ölçülerini esas aldığı belirtilmektedir.”


“BÖLGE MECLİSİ”

KCK sözleşmesinin, “eyalet ve bölge örgütlenmesi” üst başlığındaki 21. maddesinde, düzenleme yapıldığı kaydedilen iddianamede, şöyle devam edildi:

“KCK'nın eyalet ve bölge örgütlenmesi üst başlığındaki 21. maddesinde 'ülkenin coğrafi ve etnik-kültürel özelliklerine göre ayrıştırılması ile 'eyalet-bölgeler oluşturma' ve bu temelde örgütlenerek demokratik konfederalizm sistemi içinde yer alır. Eyalet-bölgelerin karar organı eyalet-bölge meclisleridir. Meclislerin sayı ve bileşimleri nüfus yoğunluğu ve örgütlülük durumuna göre belirlenir. Eyalet-bölge meclislerinin üye sayılarının yarısı doğrudan ve eyalette yaşayan halk tarafından serbest seçimle, diğer yarısı ise söz konusu eyalet-bölgedeki özgür toplum meclisleri ve konfederalizmin bileşen ve örgütlerinin durumlarına göre uygun düzenlenmiş kota sistemi ile belirlenir. Çalışma düzeninde Kongra-Gel ve halk meclisi sistemlerini esas alır. Eyalet-bölge meclisi söz konusu eyaletteki halkın yaşamının ve mücadelesinin gerektirdiği kararları oluşturmakla görevlidir. Yılda iki kez toplanır ve gündemini tamamlayana kadar çalışır. Eyalet meclisi eyalet koordinasyonunu seçer ve faaliyetlerini denetler' şeklinde düzenleme yapılmıştır.”

İddianamede, terör örgütü adına faaliyet yürüten TM'nin KCK sözleşmesinin 14. maddesi gereğince “siyasi, ekolojik ve yerel yönetimler, hukuk, dış ilişkiler, azınlıklar ve inanç grupları” gibi alan merkezlerini kurarak yapılandırdığı, örgütsel faaliyetler ve eylemleri organize ettikleri, yerel yönetimleri sözde yetkilerini kullanarak yönlendirdikleri belirtildi.



40 BİN GÖRÜŞME KAYDI

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın terör örgütünün “Koma Ciwaken Kurdistan Türkiye Meclisi (KCK/TM) Yapılanması”na yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, yapılan bazı telefon görüşmelerine de yer verildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Türkiye genelinde yaklaşık 15 ilde yürütülen ve aralarında DTP Genel Başkan Yardımcıları Kamuran Yüksek, Bayram Altun, Selma Irmak ile terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlarının da bulunduğu 52 kişinin tutuklandığı soruşturma kapsamında hazırlanan 148 sayfalık iddianamede, KCK/TM yapılanmasının şeması ile dosyada yer alan yaklaşık 40 bin görüşme kaydından bazıları yer aldı.




Başına Sabri Ok'un getirildiği 'Türkiye Meclisi ise 237 delegenin katılımıyla İstanbul'da 03-05 Kasım 2006'da toplanmış. İddianamede ayrıca şehir yapılanmasının şeması ile teknik takibe takılan 40 bin görüşme kaydı yer alıyor. Terör örgütünün 'Koma Ciwaken Kurdistan Türkiye Meclisi-Kürdistan Topluluklar Birliği' (KCK/TM) yapılanmasına yönelik yürütülen ve 3'ü DTP genel başkan yardımcısı 52 kişinin tutuklandığı soruşturma kapsamında ilk iddianame hazırlandı. İddianamede, PKK'nın Türkiye'deki yapılanması detaylı bir şekilde yer aldı.

Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün organlarını reddeden örgüt, Türk-Kürt savaşı çıkarmak için planlar yapıyor. Örgütün Yürütme Konseyi Başkanı ise Murat Karayılan. İddianamede, Diyarbakır'da fizikî ve teknik takibi yapılan 8 kişilik 'Yerel Yönetimler Komisyonu'nun 'KCK' adına çalıştğı tespit edildiği kaydediliyor.

Bu komisyon üyelerinin terör örgütünün kent merkezlerindeki eylemlerini koordine ettikleri, yargısal ve malî çalışma yaptıkları aktarılıyor. Ayrıca Türkiye'de faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının, sözde 'KCK anayasası' gereğince örgütün Avrupa sorumlusu olan Sabri Ok ile sürekli görüşme içerisinde oldukları ifade ediliyor. Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü kamplarında 2006'da gerçekleştirilen genel kurul toplantısında, 'Türkiye Koordinasyonu (TK)' ismi, 'Türkiye Meclisi (TM) olarak değiştiriliyor.


TM'NİN BAŞINDAKİ İSİM SABRİ OK

TM'nin başına geçmişte terör örgütünün cezaevleri sorumluluğunu üstlenen ve halen yurtdışında bulunan örgütün üst düzey sorumlularından 'Amed' kod adlı Sabri Ok getirilmiş. İddianamede, ülke genelindeki çalışmaların Çukurova, Diyarbakır, Serhat (Erzurum) ve Ege olmak üzere 4 ana bölge üzerinde koordine edildiği, il koordinasyonlarının feshedilerek, il örgütlenme komitelerinin oluşturulduğu ifade ediliyor.

İddianamede, terör örgütü tarafından, 237 delegenin katılımıyla İstanbul'da 03-05 Kasım 2006'da bir toplantı gerçekleştirildiği belirtildi. Örgüt toplantıda, 'TM yapılanmasıyla aynı paralelde faaliyet gösterecek yapılanmaların İran, Irak ve Suriye'de de hayata geçirilmesi'ni karara bağlıyor. Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüşememesi durumunda ülke genelinde kitlesel eylemler düzenlenmesi benimseniyor.

KCK SÖZLEŞMESİ PKK'NIN ANAYASASI

KCK sözleşmesinin sözde terör örgütünün anayasası gibi değerlendirildiği kaydedilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi: "KCK sözleşmesi, örgütü bir devlet sistemi gibi yapılandırma amacı taşıyıp terör örgütünün birimleri ve örgüt üyelerini sistematik bir yapıya oluşturmayı amaç edinmektedir.

KCK, 'demokratik toplumcu-konfederal bir sistem olduğunu' kabul eden, yargılayan, silahlı mücadele yapan, mahallî ve merkezî teşkilatları olan, özellikle yerel yönetimler üzerinde söz sahibi olmaya çalışan fakat her şekilde Abdullah Öcalan'ın önderliğini dikte eden bir yapıya sahip. KCK sözleşmesinin 36. maddesinde 'PKK'nın KCK sisteminin ideolojik gücü olduğunu, önderlik felsefe ve ideolojisinin hayata geçirilmesinden sorumlu olduğu, KCK sistemi içerisinde her çalışanın terör örgütü PKK'nın ideolojik ve ahlakî ölçülerini esas aldığı belirtilmektedir."

Terör örgütünün sözde anayasası olan KCK sözleşmesi kapsamında KCK/TM yapısının 'Demokratik Cumhuriyet' ile alakalı planlamalar yapıp, örgütün yapısını, resmî kurumlar içinde kurmak ve faaliyetlerini düzenlemek için 'Özgür belediyecilik' adı altında bir model çalışması yaptıkları ifade edildi. İddianameye göre, bazı belediye başkanları, yapılan çalışmalarla ilgili KCK'ya bilgi veriyor.

KCK sözleşmesinin, 'eyalet ve bölge örgütlenmesi' üst başlığındaki 21. maddesine göre, 'ülkenin coğrafî ve etnik-kültürel özelliklerine göre ayrıştırılması ile 'eyalet-bölgeler oluşturma' ve bu temelde örgütlenerek demokratik konfederalizm sisteminin içinde yer alıyor. Eyalet-bölgelerin karar organı eyalet-bölge meclisleri olarak belirtilmiş.

Çalışma düzeninde Kongra-Gel ve halk meclisi sistemleri esas alınıyor. Eyalet-bölge meclisi söz konusu eyaletteki halkın yaşamının ve mücadelesinin gerektirdiği kararları oluşturmakla görevli. Yılda iki kez toplanıyor ve gündemini tamamlayana kadar çalışıyor.

Eyalet meclisi eyalet koordinasyonunu seçerek, faaliyetlerini denetliyor. PKK'lı Ok: AK Parti'nin mitingi neden kalabalık? KCK/TM yapılanmasının şeması ile dosyada yer alan yaklaşık 40 bin görüşme kaydından bazıları iddianamede aktarılıyor.

Terör örgütünün Avrupa sorumlusu Sabri Ok'un, DTP Genel Başkan yardımcıları Kamuran Yüksek, Bayram Altun ve terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın avukatları Şinasi Tur ve Ebru Günay ile yaptığı telefon görüşmeleri iddianamede aktarılıyor.

Ok, AK Parti'nin 29 Mart yerel seçimleri öncesinde Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda gerçekleştirdiği ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı mitingle ilgili, DTP Genel Başkan Yardımcısı Yüksek ve avukat Tur ile çeşitli görüşmeler yapmış. Ok'un, DTP Genel Başkan Yardımcısı Yüksek ve avukat Tur'a mitingin neden kalabalık olduğu yönünde sorular sorduğu ve bundan duyduğu rahatsızlığı telefon görüşmesinde dile getirdiği belirleniyor.

TSK'nın operasyonları önceden rapor edilmiş İddianamede, DTP Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek'in bilgisayarında ele geçirildiği öne sürülen ve terör örgütü PKK'nın sorumlularından Duran Kalkan'a gönderildiği kaydedilen rapor da aktarıldı.

Raporda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütüne yönelik düzenlediği hava harekâtlarının devam edeceği ve kara harekâtı planlandığı yönünde bilgilere yer veriliyor. Türkiye'de kendilerine düşman olanların araçlarının ve iş yerlerinin yakılması yönünde talimatlar verildiği aktarılıyor.

Askerî personeli taşıyan servis aracının geçişi sırasında düzenlenen ve 6'sı öğrenci 7 kişinin ölümüne neden olan saldırının üstlenilmesine yönelik eleştirilere yer veriliyor. Söz konusu eylemin üstlenilmesinin kendilerine zarar verdiği dile getiriliyor.

Demokratik çözüm yoksa gerilla savaşı başlar! KCK sözleşmesinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda belirlenen eğitim, basın özgürlüğü, seçme ve seçilme haklarının anlatıldığı yasalar da yer alıyor. Sözleşmenin 33. maddesinde devletin demokratik çözüme şans tanımaması durumunda ayaklanma ve gerilla savaşının gündeme geleceği belirtiliyor.

Terör örgütünün 'KCK sözde anayasası' gereğince Türkiye'de faaliyet yürüten KCK mensupları örgütün Sabri Ok ile sürekli görüşme içerisinde oldukları, yapacakları örgütsel faaliyetlerle alakalı Ok'a rapor iletip, onun talimatları doğrultusunda örgütsel faaliyetler gerçekleştirdikleri kaydediliyor.


“DEMİRTAŞ VE KIŞANAK HEMEN AVRUPA'YA GELSİN”


İddianamede, terör örgütünün “KCK sözde anayasası” gereğince Türkiye'de faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının örgütün Avrupa sorumlusu olan “Amed” kod adlı Sabri Ok ile sürekli görüşme içerisinde oldukları, yapacakları örgütsel faaliyetlerle alakalı Ok'a rapor iletip, onun talimatları doğrultusunda örgütsel faaliyetler gerçekleştirdikleri kaydedildi.

“Amed” kod adlı Ok'un,  Kamuran Yüksek ile yaptığı telefon görüşmesinde, DTP Diyarbakır milletvekilleri Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak'ın yapılacak bazı görüşmeler için Avrupa'ya gelmesi gerektiği ve bu konuda 'mazeret' bildirmemeleri gerektiğini dile getirdiği belirtiliyor. Öcalan'ın avukatı Ebru Günay da Ok'la Mart 2009'da yaptığı bir telefon görüşmesinde, Öcalan'dan 'sıkça fırça yediğini' anlatıyor.

kaynak:Vatan-Hürriyet-Zaman





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder